Stresle Başa Çıkma Yolları
Stresle Başa Çıkma Yolları
Stres, vücudun her türlü talebe veya tehdide yanıt verme yoludur. Rahat olunan dönemde daha enerjik ve uyanık kalınmasına yardımcı olurken, acil durumlarda hayat kurtarıcıdır; örneğin kazadan kaçınmak için frenlere yüklenmek gibi. Ayrıca zorlukların üstesinden gelmede de oldukça yardımcıdır. Hatta üstün başarı elde etmek için belli bir miktar stres gereklidir de çünkü kişinin içinde olan enerjinin açığa çıkmasının en önemli aracıdır. Ancak baş edilemediği durumlarda stres, zihinde ve vücutta büyük hasara neden olabilmektedir.
İnsanlar çağlar boyu hayatın zor taraflarından ve stresin etkilerinden kurtulabilmek için türlü yollar ve ilaçlar denemiştir. Kendilerine mutluluğa götürebilmek için Güney Afrikalı yerliler zengin bir kokain kaynağı olan Coca bitkisinin kurutulmuş yapraklarını çiğnemiş, Çinliler esrar içmiş, Araplar nargile kullanmış, Sibiryalı köylüler kutsal kabul ettikleri mantarları çiğnemiş. Günümüz insanları da zaman zaman sigaradan, içkiden, uyuşturuculardan, sakinleştirici ilaçlardan fayda beklemektedir.
Stres durumunu başlatan olaylar, bu olayları değerlendirdiğimiz iç konuşmalar, yaşadığımız olaya ilişkin inanç ve iç konuşmaların sonucu ortaya çıkan duygu ve davranışlar stresle başa çıkmada izlediğimiz süreci belirler. Çalışmalar göstermektedir ki stresle başa çıkmada başarılı olan insanların stresli durumlardaki iç konuşmaları, stresli durumu aşmaya yönelik yorum ve değerlendirmeleri barındıran akılcı inanç ve sözlerden oluşmaktadır.
Stresi azaltmak ve tükenmişlikten kaçınmak için kısaca yapılması gerekenler şu şekilde özetlenebilir; 1) Problemi tanımlayın 2) Nedenini belirleyin 3) Bir eylem süreci planlayın ve uygulayın 4) Sonuçlarını değerlendirin.
Davranışlarınız stresinizi azaltıyorsa ve sorunlarınızın çözümüne daha rahat ulaşıyorsanız doğru adımlarla ilerliyorsunuz demektir; ancak anksiyete, öfke, gerginlik, kötüye kullanılma duygunuz devam ediyorsa muhtemelen uyumsuz bir baş etme mekanizması kullanıyorsunuz demektir. Bu durumda baş etme mekanizmalarınızı gözden geçirip yeni bir yol haritası ve davranış değişikliği planlamanızda fayda var. Amaçlarınıza ulaştığınızda da kendinizi ödüllendirmeyi ihmal etmeyin. Bu arada fiziksel ve ruhsal sağlığınızı ne kadar iyi tutarsanız, strese yol açan olaylarla karşılaştığınızda stresin sizi o kadar az etkileyeceğinizi daima göz önünde bulundurun.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı, fiziksel egzersizler, düzenli uyku gibi sağlıklı yaşam aktiviteleri kişinin bedensel açıdan stres durumlarına daha dayanıklı olmasını sağlar. Öte yandan gevşeme tekniklerinin öğrenilmesi, meditasyon, yoga gibi rahatlatıcı aktivitelerle uğraşılması da strese yönelik rahatlama açısından faydalı olacaktır.
Zamanı iyi bir şekilde düzenleyebilme ve yönetebilmeye ilişkin alışkanlık kazanma, kişileri son anlara sıkışan işlerin yarattığı stresten koruyacaktır. Bunun yanı sıra bireylerin kendi işlerinin dışındaki edindikleri hobiler, sosyal aktiviteler ve boş zaman etkinlikleri de stresle mücadelelerinde onlara avantaj sağlayacaktır. İnsanların sergiledikleri A tipi kişilik davranışlarına dikkat etmeleri, onları değiştirme ve yerine daha az stres oluşturacak B tipi kişilik davranışları yerleştirme çalışmaları da stresle başa çıkmada önemli adımlar olacaktır. Yine karşılaşan sorunlarda arkadaş desteği almak, yeni arkadaşlıklar edinmek strese ilişkin sıkıntıları azaltmaya yardımcı olacaktır.
Stres yaratan olaylara bakış açısını değiştirip daha olumlu bir bakış açısını ve düşünce yapısını yakalamanın, algılama ve değerlendirmelerimizi gözden geçirmenin, diğer insanların size ne yapacağını söylediği suflörlü bir yaşamdan uzaklaşmanın ve stresle mücadelede başarılı insanları gözlemlemenin yani kısaca zihni yeniden düzenlemenin stresle başa çıkmada en önemli unsurlar olacağını söylemek mümkündür. Unutmayın ki ‘Bir durumu değiştirmeye gücümüz yetmediğinde, kendimizi değiştirerek problemin üstesinden gelebiliriz’.
SONUÇ
Stres her zaman için yıkıcı ve insanların bütünlüğüne zarar verici yapıda olmayabilir ve uygun seviyede yaşanmasının başarıda etkisi olduğu söylenebilir. Hiç stres yaşamayan birey başarıya ulaşma adına gerekli güdülenmeyi sağlayamayacaktır. Nasıl ki bir kemandan en iyi sesi almak için onun uygun gerginlikte olması beklenirse, bireyden de başarılı olma adına uygun bir stres seviyesinde olması beklenebilir. Çok gergin olan bir tel kopabileceği gibi çok gevşek olan telden de ses almak mümkün değildir. Bu yüzden etkili bir performans sergileme ve başarıya ulaşma yolunda stresle başa çıkmada bu durumun da göz ardı edilmesi gerekmektedir.
Kişiliğin gelişimi, kişinin kendini yeniden değerlendirmesi, kendine ve sevdiklerine ilişkin bakış açısını değiştirmesine bir şans vermesi gibi pek çok açıdan kişiye yeni olanaklar sunan stres, aslında hayatın bir yan etkisidir. Doğumla birlikte hayatımıza giren ve ölüme dek peşimizi bırakmayan stresörlerden tamamen kaçamasak da, olabildiğince iyi beslenerek, düzenli egzersiz yaparak, uyku hijyenimizi koruyarak ve keyif alabileceğimiz faaliyetlere yönelerek stresin zararlı etkilerinden korunabiliriz.