Makaleler

Cinsel Terapi

Cinsellik neredeyse her insan için hala  hassas bir konudur ve hatta bazıları için bir tabudur. Kendi kısıtlamalarımız, utançlarımız, korkularımız ve edinilen yanlış bilgiler  cinsel hayatımızı oldukça yoğun bir şekilde etkilemekte. Kısaca cinsel yaşamın dört silahşoru olan “ayıp, yasak, günah ve korkular” cinselliğin doya doya yaşanmasına engel oluyor. İnsanlar, yaşamlarının diğer alanlarında sınırsız bir şekilde hayal kurabiliyor, bunlardan suçluluk duymak akıllarına bile gelmiyor, bu hayallerin gerçeğe uygun olmasını da beklemiyorlar. Ama iş cinselliğe geldiğinde, yetişme çağlarından itibaren aşılanan cinsel değer yargılarıyla cinsel davranışlarımızı...

Cinsel Mitler

Çocukluğumuzda, iç dünyamıza hem ebeveynlerimizin hem de içinde yaşadığımız toplumun ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Bazılarında bu tohumlar sağlıklı ve mutlu bir cinsellik, sevgi, saygı ve yakınlık kaynağı olurken ne yazık ki birçok kişide bu tohumların arasına hurafeler yani cinsellikle ilgili doğru bilinen yanlışlar, cinsel mitler veya cinsellikle ilgili uydurmalar karışıyor. Biz büyüdükçe bu tohumlar filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda cinsel duygularımızı, partnerlerimizle ilişkilerimizi, seks davranışlarımızı, dolayısı ile de cinselliği ve yakın ilişkilerimizi etkiliyor.Cinsellik; insanın doğuştan getirdiği cinsiyetine ait özelliklerin tümü olup insan yaşamının doğal,...

Kadınlarda En Yaygın YANLIŞ Cinsel İnanışlar (Cinsel Mitler)

Kadının cinsel isteğini baskılaması ve eşine, partnerine onu cinsel olarak arzuladığını çok fazla hissettirmemesi gerekir. Kadının cinsel isteği cinsellik dışındaki olaylardan etkilenmez. Kadın istemese de kocasına karşı görevi olduğu için cinselliği yaşamak zorundadır. Kadın evlenene kadar cinsellikle ilgili hiçbir şey öğrenmemelidir. Cinsel ilişkide kadının cinsel isteğinin, uyarılmasının, haz almasının önemi yoktur. Cinsel isteksizlikle başvuran her kadın cinsel istek azlığı yaşamaktadır. Kadın duygusal ilişkisinde problem yaşasa da cinselliği olağan olarak yaşar, cinsellik ilişki sorunlarından ayrı bir şeydir. Cinsel istek doğal olarak...

Kadın-Erkek Rolleri İle İlgili En Yaygın YANLIŞ Cinsel İnanışlar

Erkekler duygularını belli etmemelidir. Cinsellikte başarıya ulaşmak son derece önemlidir. Cinsel ilişki isteğini erkek belirtmelidir. Kadın için cinsellik bir görevdir Erkekler cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır. Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişmeyle sonuçlanmalıdır. Cinsel ilişki arzusunu belli eden kadın hafif birisidir. Cinsellik konuşulmaz çünkü ayıp, yasak ve utanç vericidir. Cinsel organlar pistir ve dokunulmamalıdır. Öpüşme veya dokunma gibi yakınlaşmalarla hamile kalınabilir. İlk cinsel ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir. Yaşlanma cinsel isteği tamamen ortadan kaldırır. Menopoz...

Erkeklerde En Yaygın YANLIŞ Cinsel İnanışlar (Cinsel Mitler)

Erkekler bazı duygulara sahip olmaz; olsa bile en azından göstermez. Başka konularda olduğu gibi sekste de önemli olan performanstır. Erkek sorumluluğu almalı ve seksi yönlendirmelidir. Cinselliği kadın başlatıyorsa, bu kadının azgın ve tehlikeli olduğunu gösterir. Erkek her zaman seks ister ve buna hep hazırdır. Gerçek erkek çok sık ilişkiye girendir. Her türlü fiziksel temas seksle sonuçlanır. Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir. Erkek için sevişmede başarılı olmak, haz almaktan daha önemlidir. Cinsellik için ereksiyon gerekir. İyi seks, yalnızca orgazmla son bulan...

Cinsel İlişki Sırasındaki Davranışlarla İlgili En Yaygın YANLIŞ Cinsel İnanışlar;

Sevişmek cinsel birleşme demektir. Sevişmek cinsel organda sertleşmeyi gerektirir. İyi bir sevişme cinsel heyecanın sürekli tırmanması ve orgazmla sonuçlanması demektir. Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve sürdürmelidir. Uyarılmış erkek boşalmazsa zararlı olur. Dikkat başka yere çekilirse erken boşalma önlenebilir. İlk boşalmadan sonraki boşalmalarda erken boşalma sorunu olmaz. Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır; sevişmek hakkında konuşmak, düşünmek veya hayal kurmak onu bozar. Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır. Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir. Sevişme ancak her iki tarafın...

Birleşemeyen Çiftler

Birleşemeyen çift (BÇ) tanımı, çiftin belirli bir süre içinde, düzenli denemeler yapmalarına karşın, penis-vajina birlikteliğini sağlayamamaları durumu için kullanılmaktadır. Nedenleri arasında ilk sıralarda kadınlarda vajinismus veya disparoni (ağrılı cinsel ilişki), erkeklerde sertleşme bozukluğu veya erken boşalma ya da bunların kombinasyonu gelmektedir. Cinsel eğitim yetersizliği, çocuksu ya da olgunlaşmamış kişilik özellikleri ve aileye aşırı bağımlılık olguların çoğunda görülen ortak özelliklerdir. Katı dini kurallar ve cinsellik üzerindeki geleneksel yaklaşımlar da nedenler arasında sayılabilecek kültürel özelliklerdir. Hem birey hem de çift üzerinde negatif fiziksel,...

Cinsel Sorunlarda Altın Değerinde Tavsiyeler

Cinsel sorunların çoğunun altında olumsuz duygu ve düşüncelerle yatağa gitmenin yer aldığını söyleyebiliriz. Cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, cinsel ilişki sırasında beyni kapatamama, kendini dışarıdan bir seyirci gibi izleme, olaya kendini kaptıramama gibi nedenler, özellikle erkeklerde sertleşme sorunlarına ve erken boşalmaya, kadınlarda da orgazm olamamaya ve zamanla cinsel isteksizliğe yol açabiliyor. Erkekler, cinsel ilişki sırasında zevkten çok performanslarının iyi olup olmadığına odaklanıyor ve bu da yine erkeğin sertleşme sorunu ya da erken boşalma yaşamasına neden olabiliyor. Seksde kişinin psikolojisi, o anki...

Cinsel Terapi Seansları

Cinsel sorunları olanlarda uygulanan ve etkili olduğu bilinen cinsel tedaviler, aslında muayenehane veya hastanelerde yapılan özel bir öğrenme biçimidir. Genel olarak psikoterapilerde ve özellikle de cinsel tedavilerde kişiye mahrem ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşturulur.  Bu ortamda kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini,  ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir.  Bu keşif ve öğrenim, kişinin özelliklerine göre değişen bir süratte ve derece derece olur.Cinsel terapide öncelikle cinsel işlev bozukluklarının kişinin iç dünyasındaki bir çatışmadan mı kaynaklandığı, yoksa kişiler arasındaki bir çatışmanın etkisiyle mi...

Okula Başlarken

Okullar bu hafta itibari ile açıldı. Küçük yaş grubu için başka büyük yaş grubu için başka problemler bizleri bekliyor. Zaten ortaokul ve üzeri öğrenci grupları, sosyal medya üzerinden okulun açılmasına dair yarı şaka yarı ciddi depresif paylaşımlar ve resimlerle hazırlık aşamasına girdiklerini duyurdular bile.Önceki yıllarda okula yeni başlayan grup için “Uyum Haftası” vardı. Çocuklar okula bir hafta erken başlayarak uyum sürecini büyük sınıflara karışmadan atlatabiliyordu ancak artık bu uygulama yok. Dolayısıyla tüm yaş grupları aynı anda sınıfları dolduruyor olacak.Minikleri genel...

BİLGİ ve RANDEVU!