Cinsel Terapi Seansları
Cinsel sorunları olanlarda uygulanan ve etkili olduğu bilinen cinsel tedaviler, aslında muayenehane veya hastanelerde yapılan özel bir öğrenme biçimidir. Genel olarak psikoterapilerde ve özellikle de cinsel tedavilerde kişiye mahrem ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşturulur. Bu ortamda kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini, ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir. Bu keşif ve öğrenim, kişinin özelliklerine göre değişen bir süratte ve derece derece olur.
Cinsel terapide öncelikle cinsel işlev bozukluklarının kişinin iç dünyasındaki bir çatışmadan mı kaynaklandığı, yoksa kişiler arasındaki bir çatışmanın etkisiyle mi oluştuğu araştırılır. Çünkü cinsel işlev bozuklukları sosyokültürel baskılar, cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, önemli bir psikiyatrik hastalık, çarpıtılmış ve olumsuz düşünceler, ilişki problemi veya basit bir stres durumundan kaynaklanabilir. Cinsel terapi süreci, danışanların cinsel sorunlarını ve bunların temelinde yatan kişisel deneyimleri anlamalarını, kendi sorunlarının kaynağına inmelerini ve bu şekilde kendi kendilerine yardımcı olmalarını sağlar.
Bilinçli ve bilinçdışı çatışmalardan dolayı bozulan cinsel dengeyi sağlamak, cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, danışanların kendi bedenlerini ve cinsel duygularını tanımalarını sağlamak, cinsel yaşama dair çatışmalarını çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, cinsel ilişkilerini iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere “cinsel terapi” diyebiliriz.
Bütün psikoterapi yöntemlerinde olduğu gibi cinsel terapide de birinci amaç, öncelikle danışanla terapist arasında başarılı bir iletişimin kurulmasıdır. Her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Sorunun alanları belirlendikten sonra tedavi hedefleri çiftle beraber saptanır. Görüşmelerin sıklığı, süresi ve temel ilkeleri belirlenir. Cinsel terapist, problemin nedenlerini tespit eder. Bunun üzerine ‘bilişsel yeniden yapılandırma’ adı verilen, zihni yaşanan problem konusunda yeniden şekillendirme evresine geçilir. Bu aşamanın ardından bireyin ya da çiftin problemine en uygun etkiyi gösterecek gerekli ‘’aşk oyunları’’ adı altında ev ödevleri önerilir. Bilişsel yeniden yapılandırmanın ardından zaman içerisinde (ve gereken süre tanınarak) pratik ev ödevleri %90-100 başarı gösterir. Mevcut durumun daha iyi kavranması ve zorlukların (orgazm problemleri, erken boşalma vb.) üstesinden birlikte gelmek için terapinin eşle (partnerle)beraber alınması tavsiye edilir. Ancak tek başınıza almayı da tercih edebilirsiniz. Tedavi süresi ortalama 6-10 seans olup her bir seans ise yaklaşık 45 dakikadır.
Ev ödevlerinin yapılmasını engelleyen kaçınma davranışlarının altında otomatik düşüncelerin yattığı unutulmamalıdır. Cinsellikle ilgili olumsuz düşünceler bazen o kadar alışkanlık haline gelir ki, aklımızdan geçip gittiklerinin farkına bile varamayız. İşte bu yüzden onlara ” otomatik düşünceler“ denir. Otomatik düşünceler genellikle üzüntü, suçluluk, kaygı, öfke gibi cinsellikle ilgili negatif duygulardan kaynaklanır. Cinsel terapide danışanlara işte bu negatif duygu ve düşüncelerden kurtularak hayata nasıl daha uyumlu bir bakışla yaklaşabilecekleri öğretilir. Bu süreçte, danışanlar gevşeme, güven duyma, konuşma, dokunma, aşk oyunları, kendilerine güvenme ve kendi bedenleriyle barışık olma, cinsel hayatlarındaki problemlere çözüm üretebilme ve hızlı bir iyileşme göstermelerini sağlayacak bir “kendine yardım tekniği“ konusunda bilgilendirilirler ve kendilerini geliştirirler.
Artık tüm dünyada kabul edilmiş olan modern tedavi yaklaşımları insanı bio-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlamakta ve tüm tedavi stratejilerini bu temel saptama üzerine kurmaktadır. Kuşkusuz bu yaklaşım insan cinselliği ve cinsel yaşam sorunları için de geçerlidir. Cinsel yaşama ilişkin sorunların çözümünde yalnızca tıbbi bir yaklaşım getirmek yeterli olmadığı gibi yalnızca psikolojik ya da sosyokültürel bir yaklaşım da yeterli olmayacaktır. Modern cinsel tedaviler, bu üç yaklaşımı da bireye, çifte, topluma ya da kültüre özgü uygun biçimde kapsar.
Cinsel tedaviler, tıbbın, psikiyatrinin ve cinsel terapilerin bilimsel standartlarına olduğu kadar etik kurallarına da uygun olmalıdır. Örneğin, cinsel sorunla başvuran bir hastada cinsel terapistin muayenesi bedensel incelemelerden değil, duygu, düşünce ve davranışların incelendiği görüşmelerden oluşur. Cinsel terapist, bedensel bir sorunu olduğunu düşündüğü kişiyi ise kadın hastalıkları ve doğum uzmanı veya üroloji uzmanına yönlendirmelidir. Psikolog veya hangi branştan olursa olsun doktorun yanında ya da mekanında cinsel ilişki kurulmaz. Bilimsel olarak böyle bir tedavi yöntemi olmadığı gibi, bu durum tıp ahlakına uygun da değildir.