En Güçlü Afrodizyak: Özgüven
Kişisel gelişimini tamamlamış, hayattan ne istediğini bilen, gelecekte ne yapacağını planlayan bir kişinin, hayata hakim olması, yaptıklarının sorumluluğunu alması ve farkına varması özgüvenin ta kendisidir. Zaten bir kadını veya erkeği çekici kılan da onun özgüveni değil midir! Bunun için ise sorumluluk almak şart; kendinizin, yakınlarınızın ve hayatınızın sorumluluğunu alabildiğiniz sürece özgüveninizi inşa edebilmişsiniz demektir.
Sadece cinselliği değil eş ilişkisini yönlendirmek de özgüven sayesinde olur. Cinsellik dışında birbirleriyle iletişimleri iyi olan, sıkıntılarını rahatlıkla paylaşabilen, kendilerine ve birbirlerine zaman ayırabilen bir çiftin özgüveni yerindedir. Özgüveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler, nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar. “Bunu istesem eşim beni nasıl anlar? yanlış anlar mı acaba?” soruları akıllarında dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin özgüveni eksiktir. Unutmayın ki tüm cinsel işlev bozukluklarının kaynağında uyum ve özgüven eksikliği vardır. Özgüven yoksa cinsellik tatmin edilemez ve bu da ilişkiye zarar verir. Yani “huzurlu insan, sağlıklı cinsellik, mutlu bir evlilik ve aile yaşantısı için…” özgüven şart.
ÖNCE İLETİŞİM…
İddialı bir ifade vardır: Cinsel işlev sorunu yoktur; iki kişinin iletişim sorunu vardır. İşte bu görüşe dayanarak diyoruz ki, iletişim probleminin ardından cinsel sorunlar gelir. Tedavide ilk basamak daima ilişkide iletişimi geliştirebilmektir. Eşler birbirleriyle paylaşabiliyor hale gelebilmelidir. Sorunları çözmek adına bu çok değerlidir ve aslında süreç, özgüven eksikliğini gidermektir. Çiftler birbirleri hakkında olumsuz bir değerlendirmede bulunduklarında, birbirlerini suçladıklarında veya eleştirdiklerinde iki yöntem öneriyoruz: Birincisi varsa korku çemberinizi kırın ve isteklerinizi açıkça dile getirip talep edin. İkincisi ise partnerinizi suçlamak ve değiştirmeye çabalamak yerine önce kendinizden başlayın ve kendinizi düzeltip geliştirin.
ÖZGÜVEN SAKLI BİR CEVHERDİR
Özgüveniniz, her zaman içinizde saklı bir cevherdir ve sizin onu bulmanızı bekler. Nasıl ki bir cevhere ulaşmak için kazmak, o cevheri yaratmaz, sadece ona ulaştırırsa siz de içinizdeki üzeri örtülü bir cevher olan özgüveninizi ortaya çıkarabilirsiniz. Üstünü siz örtmemiş olabilirsiniz ancak açacak olan sizsiniz. Kazmak ve ona ulaşmak elinizde. Unutmayın çaresiz değil, ÇARE SİZSİNİZ. Yaşayarak öğrenmek, iç görüyü meydana getirirken okumak da farkında olmayı sağlar. Özgüven için sonuç değil süreç önemlidir ve kişinin kendini iyi bilmesinde yatar. Bu nedenle KENDİNİZİ BİLİN. Kısacası özgüven; okumak, yaşamak, tecrübe etmek ve gelişmek demektir..