Teknoloji Bağımlılığında Tedavi
Aslında ‘teknoloji bağımlılığı’ ilk ortaya çıktığında gerçekten ‘bağımlılık’ olup olmadığı oldukça tartışılmıştır. Teknoloji bağımlılığının tartışılmasının en önemli nedeni, diğer bağımlılıklar gibi kimyasal bir bağımlılık değil sanal bir bağımlılık olmasıdır. Kimyasal bağımlılık veya başka bir deyişle madde bağımlılığı; insanın duygu, düşünce ve davranışı üzerinde doğrudan etkili bir süreç olarak tanımlanmakta iken, teknoloji bağımlılığı; içe dönük olarak insan – makine etkileşimini içeren kimyasal olmayan bir bağımlılık olarak tanımlanmaktadır. Bu bağımlılıklar içinde en sık bahsi geçen internet bağımlılığının ise beş farklı göstergesi bulunmaktadır; sanal seks bağımlılığı, sanal-ilişkisel bağımlılık, internet için dayanılmaz bir istek duyma, aşırı bilgi yüklemesi ve bilgisayar bağımlılığıdır.
Hiç şüphesiz insan bağımlılık noktasına genellikle bir anda gelmez, adım adım ilerler. Bu adımlar bağımlılığın gelişmekte olduğuna dair ciddi ve önemli işaretlerdir. Dolayısıyla söz konusu adımların takip ve kontrol edilmesi bağımlılığın başlamadan önlenmesi ve engellenmesi için çok önemlidir.
Bağımlılığı hafif düzeyde olanların kendi kendine düzelebilmesi mümkün olabilirken orta ve ağır düzeyde bağımlı olanlarda psikoterapiye ihtiyaç vardır. Bilişsel davranışcı terapiler çoğunlukla bu kişilerde fayda sağlayacaktır. Bu terapi ile internet bağımlılığı ile başa çıkabilme ve sağlıklı internet kullanımı becerilerini geliştirmek amaçlanmaktadır. Bilişsel-davranışçı temelli psikolojik danışma uygulaması, “internet bağımlılığı konusunda farkındalık kazandırma”, “değişim için motivasyon oluşturma”, “stresle başa çıkma becerisi kazandırma”, “düzenli ders çalışma alışkanlığı kazandırma”, “akran ilişkisini ve aile üyeleriyle sağlıklı iletişimi güçlendirme”, “sosyal destek alanları (sportif, sanatsal vb.) oluşturma”, “belli bir amaç doğrultusunda ve zaman yönetimini sağlayarak sağlıklı internet kullanım davranışını kazandırma” amacına yönelik etkinliklerden, davranış analizlerinden, uygulamalardan ve ödevlerden oluşmaktadır.
Bu çerçevede internet kullanımına ilişkin özellikle gençlere ve ailelere yönelik şu öneriler bağımlılığın oluşmasını engellemede oldukça işe yarayacaktır:
- Gençler internetten nasıl faydalanmaları gerektiğini öğrenmeli, bir amaç belirleyerek internet ve bilgisayar kullanmalıdır.
- Aileler gençlere daha fazla (kaliteli) zaman ayırmalı, sorunları ile ilgilenmelidir.
- İnternet’e giriş ve çıkış saatleri için çizelge yapılarak belirlenmeli ve bu kurallara uyulmalıdır.
- Arkadaşlarına ve sosyal ortamlara (sinema, tiyatro, müze, sportif faaliyetler) daha fazla zaman ayırmaları sağlanarak arkadaşları ile internet dışı yollarla iletişim kurması özendirilmelidir.
- Okul ve arkadaş çevreleri hakkında bilgi almak üzere gençlerle sohbet etmeli, hoşlandığı, ilgi duyduğu konular ile kaygı ve sorunlarını ailesi ile konuşması teşvik edilmelidir.
- İnternette iken gençlerin genellikle hangi sitelere girdiklerini öğrenmek, eğilimleri hakkında fikir verebilir. Onlarla bilgisayar ve internet hakkında konuşmak düşüncelerini anlamak için faydalı olacaktır.
- Gençlerin bilgisayar ve internet dışında da hobi geliştirmeleri teşvik edilmeli, kitap okuma alışkanlığı aileden örnek alınarak kazandırılmalıdır.
- Gençlerden aile sorumlulukları paylaşmaları, belirli görevleri yerine getirmeleri istenmelidir.
- Uzun çalışma saatleri arasında molalar vererek el, kol, parmak, boyun ve beli dinlendirmek gerektiği öğretilmeli, bu bir alışkanlık haline gelene kadar mola verilmesini hatırlatarak yardımcı olunmalıdır.
Tüm bunlarla birlikte teknoloji bağımlısı olan ya da bundan şüphe duyan birey, kullanımda kontrolü eline almalı, kullanımıyla ilgili hedefler belirlemeli, spor, yeni sosyal beceriler edinme, aile terapistinden yardım almak gibi kendine özel bazı uygulamalar da yapmalıdır.