Okula Başlarken
Okullar bu hafta itibari ile açıldı. Küçük yaş grubu için başka büyük yaş grubu için başka problemler bizleri bekliyor. Zaten ortaokul ve üzeri öğrenci grupları, sosyal medya üzerinden okulun açılmasına dair yarı şaka yarı ciddi depresif paylaşımlar ve resimlerle hazırlık aşamasına girdiklerini duyurdular bile.
Önceki yıllarda okula yeni başlayan grup için “Uyum Haftası” vardı. Çocuklar okula bir hafta erken başlayarak uyum sürecini büyük sınıflara karışmadan atlatabiliyordu ancak artık bu uygulama yok. Dolayısıyla tüm yaş grupları aynı anda sınıfları dolduruyor olacak.
Minikleri genel olarak 4 korkunun beklediğini söyleyebiliriz: ‘Bina, Tuvalet, Tanımama ve Anne’ korkusu. Okulu tanımadıkları için binadan korkarlar. Onlara giriş çıkış, kantin, lavabolar, öğretmenler odası gibi temel yerleri göstererek okulu tanıtın ki binayı tanıyıp kendilerini güvende hissetsinler. “Tuvaletimi nerede yapacağım, nasıl olacak, ya bulamazsam, sıkışırsam?” gibi sorular hem korku hem utanç kaynağı olur. Tuvaletin yerini gösterip mümkünse kullandırın ve bir sorun yaşaması durumunda öğretmeninden yardım alabileceğini söyleyin. Tanımama korkusu ise yabancı olduğu bu ortamda yalnız kalma endişesi ile birlikte gelir. Öğretmeninin onları bir araya getireceğini ve birlikte oyunlar oynatarak arkadaş edinmelerine yardımcı olacağını onlara anlatabilirsiniz. Son olarak annenin gideceği ve bir daha gelmeyeceğinden korkan çocuğa ilk gün bahçede bekleyeceğinizi anlatın ve bekleyin. Sonraki günler onu sabah getirip çıkışta alacağınızı anlatın ve ilk günler okula siz getirip götürün. Miniklerin velilerine en önemli tavsiyelerden birisi de okula iletişim bilgilerini eksizsiz olarak vermeleri, en azından ilk birkaç hafta kendileri çalışıyor olsa dahi bir yetişkinden acil durumlarda okula erişim konusunda destek almalarıdır.
Ortaokul ve lise yaş grubu içinse okula başlama süreçleri biraz daha farklı bileşenleri beraberinde getiriyor. Bu sene yaz tatili bayramın da araya girmesi ile uzadığı gibi, okulların açılış tarihi ile ilgili belirsizlikler çocukların kendilerini eğitim ve öğretim yılına hazırlamalarını zorlaştırdı. Bu durum özellikle sınava hazırlanan öğrencilerde konuları yetiştirememe, sınava yeterince hazırlanamama gibi kaygıları da beraberinde getirdi. Son anda okulların geç açılması fikrinden vazgeçildi ancak öğrencilerin kafası oldukça karıştı. Bu nedenle bu yaş gruplarında okulun ilk haftalarında uyum ve alışma problemleri görülebileceğinden esnek davranmakta fayda görülmektedir. Bir süre uyku, derslere adaptasyonda sorun yaşanabilir. Bu süreçte alışmaları için onlara zaman tanımalı ve kendilerini hazır hissetmeleri için destek olunmalıdır.
Uzun tatiller her zaman bir miktar uyum sorununu beraberinde getirir. Okula ilk kez başlayan öğrencide kaygılar ve heyecan fazla olsa da okulu tanıyan öğrenci için de tatil rehavetinden çıkıp okul disiplinine girmek kolay olmaz. Bu yüzden öğrencilerinizi anlayışla karşılamanızı ve alışma süreçlerinde onları yalnız bırakmamanızı temenni ederken,
Canatar Terapi Enstitüsü olarak tüm öğrencilerimize başarılı, keyifli, huzur dolu bir eğitim ve öğretim yılı diliyoruz.