NEDEN EVLİ KALMAYI BAŞARAMIYORUZ?
Ne kadar kendini adarsa adasın hiçbir ebeveyn, çocukların sürekli değişen ihtiyaçlarının tamamını kusursuz bir biçimde karşılamayı başaramaz. Gelişim sürecinde de herkes ister istemez travmalara uğrar, incinir ve yaralanabilir. Çocukluk yaraları adını verdiğimiz bu travmaları, vaktiyle çözümleyebilecek veya hazmedebilecek ego gücümüz olmadığı için, zamanı gelince yeniden açmak üzere bilinçdışına hapsederiz. Evlenmek, çoğu zaman bu travmaları çözümleyebilecek kişiyi bulduğumuz anlamına gelir. Bu nedenle aslında evlilik, bir bakımdan bilinçdışı travmaların çözümlenmek için tekrar yaşanmasıdır. Bu bilgiler ışığında dikkatle çevrenize bakacak olursanız pek çok çiftin, zaman zaman yaşadığı sorunların sebeplerini bulamadığını ve çıkmaza girdiğini görürsünüz. Bu çiftler yorulur, umutsuzluğa düşer ve farkında olmadan birbirlerine ve ilişkilerine gereksiz yere zarar verirler. İşte çiftin her ikisinin de karşılaştığı bu problemlerin nedeni, saklı kalmış duygularını birbirilerine tam ifade edememeleri sonucunda beklenti ve ihtiyaçların anlaşılamaması ve giderilememesidir. Oysa bunlar aşılabildiğinde evlilikler, çocukluk yaralarının kanatıldığı bir arenaya değil, bu yaralara merhem olunabilen kutsal bir ilişkiye dönüşecektir. Demem o ki benzer bir sorun yaşadığınızda enerjinizi ilişkinizi bitirmek yerine sorunun üstesinden gelebilmek için harcayın. Tüm çabanıza rağmen üstesinden gelemiyorsanız da bir aile-evlilik terapistinden yardım talep edin.