Neden Boşanıyoruz?
Günümüzde aile içi huzursuzluklar ve boşanmalar giderek artıyor. Oysa evlilik mutluluğa atılan bir adımdır ve hemen her çift, aşk bitse bile sevgilerinin hayatlarının sonuna dek süreceğine ya da boşanan çiftlerden biri olmayacaklarına inanarak evlenir. Sonra bir de bakmışlar ki hayal ettikleri evlilikten eser yok, hiç mutlu değiller ve hüsrana uğramışlar. Üstelik bu sona nasıl gelindiğinin farkına bile varamamışlar. Geçen zaman içinde yaşanan değişimler, farkında olarak ya da olmadan yapılan hatalar, söylenen sözler ya da yapılması ve söylenmesi beklendiği halde yapılmayanlar, söylenmeyenler eşleri birbirinden uzaklaştırmıştır. Evliliklerde iletişim sorunları, aldatma, eşe şiddet uygulama, ekonomik nedenler, çocuklarla ilgili sorunlar, cinsel problemler, fikir ayrılıkları nedeniyle sürekli kavga etme, eşin ailesi ile anlaşamama, aşırı kıskançlık veya eşlerin birbirine yeteri kadar zaman ayıramaması evliliklerde en sık görülen sorunlar ve tartışma başlıklarıdır.
Evlilik bir anlamda tamamlanmak ve bütünleşmek demektir. İşte sağlıklı ve mutlu bir evlilik, bu bütünlük duygusunu verdiği için kişiye kendini güvende hissettirir. Ama güven yoksa bu takdirde hırçın ve çaresiz hissettirecektir. Aslında hemen her çift tartışır, sağlıklı olan da bazen tartışmaktır. Hiç tartışmıyor olmak ilişkinin kopmuş ve cansız olduğunu gösterir. Ancak tartışmanın da bir usulü olduğunu ve tartışmayı başlatırken ya da sürdürürken eş ile tartışıldığı asla unutulmamalıdır. Sanıldığı gibi boşanma; çiftin tartışıyor olmasından değil, nasıl tartıştığından anlaşılır. Öyle tartışmalar var ki ilişkinin yaşadığını gösterir, bazı tartışmalar ise boşanma sinyalleri verir. Peki, hangi tartışmalar boşanmanın emaresidir? Sürekli tekrarlandığında boşanmaya doğru götüren tartışmalar kısaca
Tartışma esnasında eşlerin birbirini:
1) sürekli eleştirmesi, (2) hor görmesi, (3) “sorun bende değil, sende” anlamına gelen tarzda kendini savunması ve (4) hiçbir tavır sergilemeden tartışmayı sonlandırması olarak özetlenebilir. Bunların dışında toplumsal kurallar, kanunlar, din ve töreler de oldukça etkilidir. Bu nedenle evliliği düzgün bir şekilde yürütmek sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur ve sanıldığı gibi imkânsız da değildir.
Türkiye’de evlenme boşanma araştırmasının sonuçlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’na göre boşanmaların en önemli sebebi geçimsizlik. İngiltere İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre ise boşanmaların yarısı ekonomik nedenli. Bunun dışında çiftler evlenir evlenmez kendi hayatlarını yaşamadan hemen çocuk sahibi oluyor. Ancak çocuğun sorumluluğu hem erkeğe hem de kadına ağır geliyor, kadınların evlendikten ve çocuk yaptıktan sonra bütün hayatlarından vazgeçmeleri de beraberinde boşanmayı getiriyor. Bir tarafın seks isteyip diğer tarafın istememesi de evliliklerde büyük problem yaratıyor ve artık cinsel hayatında mutlu olmadığı için boşanmayı tercih ediyor. Birbirlerine olan tutkularını ifade eden çiftler, evliliklerinde karşılaştıkları sorunlara ve tartışmalara pembe gözlükle bakarlar, bu sorunları yumuşatırlar ve zamanla çözebilirler. Ancak birbirlerine olan tutkularını ifade edemeyen ya da saklamayı tercih eden, baş başa sohbet etmeyen birlikte yatıp uyumayan veya duş almayan, her defasında eşini cinsellikle cezalandıran çiftler ise evliliklerinde karşılaştıkları sorunlara ve tartışmalara siyah gözlükle bakarlar, bu sorunları sertleştirirler ve zamanla kendilerini mutsuzluğa mahkûm ederler Oysa sabır, sadakat, koşulsuz sevmek, samimiyet, tutku ve saygı olursa mutlu bir birliktelik ve sağlıklı bir seks hayatı olur.
Her tartışmanın sonuna ayrılık cümlelerini eklemeyin, ayrılma ve boşanma kelimelerini dilinizden ve beyninizden söküp atın. Yani enerjinizi ilişkiyi bitirmek yerine sorunun üstesinden gelebilmek için harcayın. Tüm çabanıza rağmen sorunlarınızın üstesinden gelemiyorsanız da hiç vakit kaybetmeden bir aile-evlilik terapistinden yardım talep edin.
Özetle mutlu evlilik; bir şans değildir; çaba, emek, sabır, özveri, uzlaşma, anlaşma ve önemsemenin bir ürünüdür. Mutlu evliliklerin sırları herkese göre her topluma göre değişkenlik gösterse de dünyanın her yerinde bazı “iyi geçinme kuralları” vardır. Örneğin sevgi, saygı, güven, yakınlık, mahremiyet ve cinsellik eşleri bir arada tutan, evliliği yürüten çok önemli unsurlardır.
Unutmayınız ki evlilik işlerden arta kalan zamanlarda idare edilebilecek bir kurum değildir.