Cinsellik, Yaşamın Amacını Keşfetme Gücüdür!
Doğumdan ölüme dek süren cinsellik, insan yaşamının doğal, normal ve vazgeçilemez bir parçasıdır. Bizim insan olarak ne olduğumuzu ifade eder çünkü yalnızca bilinen cinsel organları değil, tüm bedeni ve aklı içerir. İşin aslı sanıldığının aksine en önemli cinsel organ ‘BEYİN’dir. Bu nedenle de sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için; öncelikle cinsellik hakkındaki ön yargı ve mitlerden (hurafelerden) kurtulmak, kendini ve eşini iyi tanımak, doğru bilgi sahibi olmak gerekir. Yapılan çalışmalar açıkça ortaya koymaktadır ki cinsel sağlık bozuldukça fiziksel sağlığın yanı sıra hem kadın hem de erkekte halkalar halinde önce ruhsal sağlık, ardından aile sağlığı ve sosyal sağlık da bozulmaktadır. Buna rağmen abartma, kork(ut)ma, bilgisizce yaşamaya çalışma ve görev olarak görme şeklinde sıralanan abartılı ve yanlış inanışlar ile önyargılar, maalesef sağlıklı ve doyumlu bir cinsellik yaşamanın önündeki en büyük engeller olmaya devam ediyor. Oysa bilmenizi isterim ki cinsellik, sevginin paylaşılmasıdır, beden ve ruh sağlığımızın en temel olgusu ve de gerçek mutluluğu bulma yolculuğumuzda yaşamımızın amacını keşfetme gücüdür. Bilmelisiniz ki günümüzde, cinsel sorunların tamama yakını kişiye veya çifte özgü uygulanan ‘CİNSEL TERAPİ’ ile yüzde yüze yakın oranda başarıyla tedavi edilebilmektedir. Siz de daha doyumlu bir yaşam ve sağlıklı nesiller yetiştirme arzusundaysanız eğer, yaşadığınız cinsel sorunun türü ne olursa olsun üstesinden gelemediğiniz durumlarda mutlaka deneyimli bir cinsel terapistten yardım alın. Bu arada çok önemli olan şu noktayı da aklınızdan çıkartmayın lütfen; cinsel terapi, bedensel incelemelerden değil, duygu, düşünce ve davranışların incelendiği görüşmelerden oluşmaktadır.