Bahar Yorgunluğu ve İsteksizlik
Bahar mevsiminin yaşandığı bugünlerde birçok kişide, genel bir isteksizlik, yorgunluk, bitkinlik, güçsüzlük, huzursuzluk gibi şikâyetler oldukça yaygın. Doğayla iç içe olan yerleşim yerlerinde havadaki pozitif iyonların artması insana zindelik verebilirken, büyük şehirlerde yoğun olan negatif iyonlar, cinsel isteksizliğe, sertleşme sorunlarına, gerginliğe, huzursuzluğa, duygusal iniş çıkışlara, uykusuzluğa, iştahsızlığa, eklem ağrılarına, genel bitkinlik, halsizlik ve yorgunluğa yol açabilir.
Şarkılara, şiirlere konu olan bahar yorgunluğunun aslında nedenleri tam olarak bilinmiyor. Belki de yorgunluk, yeni mevsime uyum sağlamaya çalışan vücudun verdiği tepkidir. Mevsim dönüşlerinde ortaya çıkan ısı ve nem değişiklikleri, aydınlık ve karanlıkta geçen saatlerdeki kaymalar ve daha pek çok nedenin bu yorgunlukta rolü olduğu düşünülüyor. Bahar stresine giren bünye, ihtiyaçlarını ve enerjisini kontrol edememenin getirdiği bir kaygı içine girer ve bu kaygıyla beden, yoğun enerji gerektiren cinsellik gibi bazı aktiviteleri ertelemeye başlar. Şikâyetler bedensel bir rahatsızlıktan değil, psikolojik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Kendini sürekli bitkin, halsiz, isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba girmektedir ve bu hastaların yorgunluk hisleriyle mutsuzlukları arasında bağlantı vardır. Nedeni ne olursa olsun bahar aylarında ortaya çıkan bu durumun kısa süreli ve hafif bir yorgunluk olduğunu unutmayın. Eğer ciddi ve ilerleyici, uzun süreli bir yorgunluk sorunu yaşıyorsanız, altta yatan önemli bir bedensel veya ruhsal bir problemin olabileceğini göz ardı etmeyin.
Neler yapılabilir?
Normal şartlar altında bahar aylarında doğanın canlanması ile insanlar da canlanır. Bu nedenle de ilkbahar, aşk mevsimi olarak bilinir. Baharın gelişi ve doğanın uyanışını görmek harika bir olaydır, ağaçlar ve çiçekler açar ancak artık günümüzde havadaki elektrik yükü büyük şehirlerde çok fazla. Maalesef sanayi atıkları ve trafik bu yükü arttırıyor. Tüm bu şikayetlerden kurtulmak için öncelikle kendini, doğayı ve hayatı sevmek, yorgunlukların, tükenmişliklerin, mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak, günlük içilen su miktarını 2-3 litre civarında tutmak, günde 5–6 porsiyon sebze-meyve tüketmek, açık havada düzenli yürüyüş ya da spor aktiviteleri yapmak, bol bol güneşlenmek, iyi ve kaliteli uyumak, alkol ve sigara tüketimini azaltmak, yeşil çay içmek, C, A, B ve E vitaminleri, potasyum, selenyum ve omega 3 kullanmak, sentetik yerine pamuklu kumaştan üretilen kıyafetler tercih etmek, her gün akşam ya da sabah duş almak, bağırsak sistemini güçlendirdiği bilinen probiyotik içeren yiyecek ve içecekler tüketmek gerekir. Ayrıca meditasyon, yoga, nefes ve gevşeme egzersizleri gibi keyif veren her türlü etkinliğin önemini de unutmamak gerekiyor. Hoşlandığınız insanlarla vakit geçirin. Doğa ile baş başa olabileceğiniz yerleri tercih edin, bahçe işleriyle ilgilenin. Ancak tüm bu önlemlere rağmen eğer daha önce yapabildiğiniz işleri yaparken zorlanıyorsanız, karar verme ve plan yapma açısından zorlanacak kadar zihinsel karışıklık içindeyseniz, ilişkileri olumsuz etkileyecek boyutlarda sinirlilik ve alınganlık, aşırı yorgunluk, uykuya eğilim, sabah kalkamama, sosyal faaliyetlerden kaçınma, cinsel istekte belirgin azalma, cinsel güçsüzlük, sertleşme sorunları, aşırı unutkanlık, konsantrasyon düşüklüğü, belirgin kilo değişiklikleri vb. yaşıyorsanız bir uzman desteği almayı ihmal etmeyin.