Cinsel Eğitim Nedir ve Neden Verilir?
İnsanlar doğdukları andan itibaren, başta aileleri olmak üzere yakın çevrelerinden cinsellikle ilgili çeşitli mesajlar almaya başlarlar. Ancak, ne yazık ki cinsellikle ilgili konular genelde üstü kapalı geçiştirilir, bazen görmezden gelinir, bazen de kızgınlıkla, hatta ayıplamayla karşılanır. Oysa bilgisizlik, beraberinde pek çok sorunu getirir ve bu sorunlar, çoğu zaman yaşam boyu kişiyle beraber yaşar. İnsanlar bilmedikleri konuyla uğraşmazlar önyargısı, özellikle cinsellik gibi içgüdüsel bir konu için geçerli değildir. Yaşamı merak eden çocuk, uygun kaynak bulmasa da kendini eğitmek durumunda kalır, yanlış bilgi edinebilir, ilerideki yaşantısı ve sağlığı olumsuz olarak etkilenebilir. Bu nedenle, cinselliği yok sayarak çocuk ve gençleri ondan uzak tutmak mümkün değildir.
Beşikten mezara kadar giden bir süreç olan cinsel eğitim; bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir kişilik kavramı, değer yargıları ve olumlu davranış biçimi geliştirmesi, insan cinselliğine, başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi eğitimidir. Uzun yıllar boyunca üreme ve doğum kontrolü konularında yoğunlaşsa da son zamanlarda cinsel eğitimin, “cinsellik eğitimi” kavramına dönüşme eğiliminde olduğu görülmektedir. Cinsel eğitim; cinsel roller, kişiler arası ilişkiler, sevgi, mahremiyet, vücut algısı ve üreme sağlığı, karar verme, sorumluluk alma gibi kişisel beceriler, iletişim becerilerinin kazandırılması, cinsel sağlık ve cinsellik konusunda bilgilendirme konularının hepsini birden kapsayan bir eğitimdir.
Zamanında ve doğru olarak verilmeyen cinsel eğitim, cinsel yaşamın başlangıcı ve sonrasında sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. 0–6 yaş dönemindeki ilk izlenimler bütün yaşam boyunca çocuğu izler. Yani ebeveynler çocuklarının cinsellikle ilgili konularda ilk eğiticileridir. Bu yaş döneminde eğitim bir bütündür, cinsel eğitim de bu bütünün bir parçasıdır ve bu süreç, sağlıksız olduğu takdirde tüm yaşamı olumsuz etkileyip sağlıksız, başarısız ve mutsuz bir hayatın temellerinin atılmasına yol açabilir. Anne ve babaların temel amacı çocuklarının çevresiyle barışık, başarılı ve mutlu yaşamasını sağlamak olduğuna göre, gelişimin bir parçası olan cinsel eğitimi de çocuğun yaşına uygun bir şekilde, uygun zamanda verebilmeleri gerekmektedir.
Çocukların ve gençlerin cinsel eğitimlerinde ideal olan ise aile içinde başlayan eğitim sürecinin okullarda cinsel eğitim programları ile devam etmesidir. Cinselliğin fizyolojik ve içgüdüsel olarak yönlenen boyutu kadar yakın çevre ilişkileriyle gelişen ve şekillenen sosyal ve duygusal boyutu da çok önemlidir. Çünkü cinsel eğitim denince pek çok yetişkinin aklına cinselliğin sadece fizyolojik yönü gelmektedir. Oysa cinsel eğitim, bilgilendirme, tutum geliştirme, inançlar, değerler, ilişkiler ve mahremiyet konularını ele alan ve yaşam boyu süren bir süreçtir. Unutulmamalıdır ki toplum olarak sağlıklı nesiller yetiştirmek; bedensel, ruhsal, zihinsel, sosyal ve cinsel yönden kendisi ve çevresi ile barışık bireyler yetiştirmekle mümkündür.