Boşalma, Orgazm Ve Cinsel Doyum
Kadın ve erkeğin bir eş aramasının sebebi, bilincinde olmasa da yarım ve yalnız olmasıdır. Tamamlanmanın en yoğun hissedildiği an olan cinsel ilişki ile orgazma ulaştığında ise iki kişi ‘bir ve tek’ olarak mutluluğun doruklarına ulaşır. Bu ‘bir ve tek’ olma yolculuğunda boşalma, orgazm ve cinsel doyum kavramları genellikle birbirine karıştırılmakta ve yanlış bir şekilde aynı anlamda kullanılmaktadır.
Boşalma, daha çok fiziksel yani bedensel bir rahatlamadır. Cinsel ilişkilerin sonlarına doğru yaşanan, kişiye zevk veren ve 10-15 saniye süren kasılmalarla kendini gösteren fiziksel ve bedensel rahatlama “cinsel boşalma”dır. Her cinsel ilişkide bu rahatlamayı her erkeğin ve her kadının yaşamasını doğal bir hak olarak görmek gerekir. Boşalma olmadığında çiftler yataktan sıkıntı ile kalkarlar; bu durum da hem iç dünyalarında hem de partner ilişkilerinde problemlere neden olabilir. Orgazm ise boşalmayı da içine alan daha geniş bir kavram olup; boşalmayı öğrenmiş, ilişkisinde yeterli ahenk ve uyumu yakalamış çiftlerde bedensel rahatlamaya ruhsal rahatlamanın da eklenmesidir. Bu sırada geçici bir süre, kontrol kaybı duygusu gibi çok daha farklı bir bilinç halini alan ve yoğun haz veren bir durumdur. Burada orgazmı, hem bedenin hem de ruhun rahatlaması olarak tarif etmek mümkündür ve bu esnada çok kısa süre de olsa doruk noktasında adeta kendini kaybetme, kendi üzerindeki kontrolü kaybetme, çok kısa süreli şuur kaybı söz konusu olabilir. Bu nedenle orgazmı, çok arzu ve istekli olan, her iki tarafın da gününde olduğu ilişkilerde yaşanan bir armağan ya da hediye gibi görmek gerekir.
Kadın ve Erkeğin Fizyolojileri Farklıdır
Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler boşalacakları anı tam olarak belirleyemezler. Bu ve benzeri birçok nedenle de çiftler aynı anda boşalamazlar. Her çift her cinsel ilişkide boşalabilmelidir ancak aynı anda birlikte boşalmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli değildir. Aynı anda boşalmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, çiftin cinsel yaşamlarında beklenti düzeylerini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmaktadır.
Kadınlar da erkekler gibi erken boşalabilirler ancak yaşanan boşalma, orgazm olmadaki gibi güçlü bir duyguyu onlara vermeyebilir. Bundan dolayı hem kadınlarda hem de erkeklerde boşalma ve orgazm olma olayını ayrı ayrı ele almakta fayda vardır. Bununla birlikte her birliktelikte orgazm olmak zorunluluğu da yoktur ve orgazm olmak hedef haline getirilmemelidir çünkü iyi sevişme, eşlerin, istekle başlayarak karşılıklı haz alabilmelerine dayanır. Orgazmın yaşanmaması o ilişkiden haz alınmadığı, tatmin olunmadığı anlamına gelmez. Çift, ilişkinin başından itibaren orgazmın yaşanıp yaşanmayacağına odaklanırsa, bu durum alınan hazzın sürdürülememesine dolayısıyla orgazmın ulaşılamaz hale gelmesine neden olabilir.
Klitoral ve Vajinal Boşalma…
Bilimsel kaynaklara ve yapılan çalışmalara bakıldığında boşalmanın iki başlıkta ele alındığı görülmektedir; bunlardan birisi klitoral boşalma (direk klitoral boşalma) diğeri ise vajinal boşalma (dolaylı klitoral boşalma) şeklindedir. Klitoral boşalma direk klitorise yapılan baskı ile gerçekleşen boşalmadır ve daha kısa sürede gerçekleşir. Vajinal boşalma, ya erkeğin penisinin vajinaya girip çıkarken klitorise yaptığı baskı gibi ya da klitorisi yerinde tutan bağların, penisin vajinanın içerisindeki hareketi sırasında, klitorise yaptığı uyarılar sonucunda meydana gelir. Klitoral boşalma ile vajinal boşalma fizyolojik olarak aynıdır. Fakat duygusal anlamda hissedilen, yaşanılan zevk anlamında fark vardır. Çünkü vajinal boşalmada bir öteki ile birlikte olmak, onunla tamamlanıp bütünleşmek kadına çok daha yoğun duygular yaşatır.
Cinsel doyum, kişinin cinsel yaşantısından duyduğu hoşnutluk ve mutluluk düzeyidir. Kısacası cinsel yaşantımız hakkındaki olumlu ya da olumsuz öznel değerlendirmelerimiz sonucu ortaya çıkan duygusal tepkilerimizdir cinsel doyum. Orgazm, cinsel doyumun en üst noktasıdır ve insan her cinsel ilişkide nasıl bir orgazm yaşayacağını veya orgazma ulaşıp ulaşamayacağını önceden bilemez, kestiremez. Orgazm, kişiye, eşine, cinselliğin yaşanışına, kadının bedenini ve ruhunu cinselliğe açışına göre değişir. Belirtmekte yarar var, orgazma ulaşabilmek için ne aşık olmak gerekir ne de ideal eşi bulmak. Gerçekte ne ideal kadın vardır ne de ideal erkek.
Cinsel İlişkinin Ne Kadar Mutluluk Verdiğini Cinsel Doyum Belirler!
Orgazm saniyeler süren bir yaşantı iken cinsel birleşme dakikalar, sevişme ise saatler sürebilir. Her cinsel ilişki orgazm ile sonuçlanmaz, uygun süre ve uygun yoğunlukta uyarı almayan bir kadın da orgazm olamaz. Fizyolojik olarak orgazm; vajinal ve klitoral uyarıların klitoriste toplanması ile klitoris ve beyin arasında gerçekleşir, cinsel bölgelerden başlayarak tüm bedende hissedilir. Aslında mastürbasyon ya da cinsel birleşme ile yaşanan orgazm fizyolojik açıdan aynıdır.
Kadınlarda orgazm olabilme yaş ile artar. Kadın vücudunu tanıdıkça orgazm olma olasılığı artar. Diğer bir deyişle hiç orgazm olamayan kadınların kendi vücudunu fazla tanımadığı söylenebilir. Orgazm öğrenilebilen bir şeydir ve unutulmaz. Partnerle cinsel ilişki yaşamadan önce mastürbasyon yapan, bedeninin uyarılma noktalarını tanıyan kadınlar orgazmı tanırlar. Partner ilişkisine girdiğinde ne istediğini bilir ve nasıl uyarılacağına yabancı kalmaz.
Cinsellik, Bacaklarımızın Arasında Değil Beynimizdedir!
Kadınlar için klitoral uyarının orgazmda önemli olduğu bilinmektedir. Orgazm ile ilgili önemli bir yanlış, vajinal orgazmın klitoral orgazmdan kaliteli olduğu inanışıdır. Kadından kadına değişmekle birlikte orgazm öncesinde yeterli ön sevişme olmadığında ve yeterli klitoral uyarı yapılmadığında kadının orgazm evresine ulaşması güç olmaktadır. Partneriyle yaşanan duygusal sorunlardan, cinselliğin yaşandığı ortama kadar bir çok etken orgazmı etkilemektedir. Unutmayalım cinsellik, bacaklarımızın arasında değil kulaklarımızın arasında yani beynimizdedir.